kitap kitapyorumu bookstagram kitapkurdu okudumbitti book kitaptavsiyesi kitaps kitapokumak kitapa kitapal kitaplar kitaplariyikivar kitapsevgisi instagood kitapkarde kitapsever roman books edebiyat kitaponerisi bookshelf instakitap kitapyorum instabook instagram kitapayrac okumak okumakg bestmastera
#nisanayıokuduklarım ile geldim. Yine dolu dolu birbirinden güzel eserleri okuduğum bir ay geçirdim.
Sizlerin nasıl geçti Nisan ayı?
#nisan #okudumbitti #okumahalleri #kezbanvekitaplari #kezbanınyorumu #kitap #kitaplar #kitapönerisi #kitaptavsiyesi #kitapyorumu #kitapkurdu #1k1f #bugününöyküsü #book #books
Merhaba, Bu size Dönüşüm’le geldim ❤️
.
.
. #konusu : İlk kez 1915’te “Die Weissen Blaetter” adlı aylık dergide yayımlanan Dönüşüm, Kafka’nın en uzun ve en tanınmış öyküsüdür ve yayımlanmasının üzerinden nerdeyse bir asır geçmesine rağmen hâlâ tüm dünyada en çok okunan kitaplar arasındadır.
17 Ekim 1912’de Felice Bauer’e gönderdiği mektupta Kafka Amerika romanı üzerinde çalıştığını, ilerleyemediğini görünce sıkıldığını ve yataktan kalkamaz hale geldiğini, bu nedenle bir öykü yazarak ara vermek istediğini yazar. Dönüşüm işte böyle ortaya çıkar.
Kumaş pazarlamacısı olan Gregor Samsa’nın uykusundan kocaman bir böceğe dönüşerek uyanmasıyla başlayan Dönüşüm, giderek gerçeklikle kurmacanın sınırlarını zorlayan müthiş bir anlatıma dönüşür.
.
.
.
. #kitapyorumu : Kitabı herkesin önerisini dikkate alarak okumuştum. Kafka’dan okuduğum ilk kitap ve okuduktan sonra bir kez daha okumayı düşündüm ve hala da düşünüyorum. Sanırım yazara yanlış kitapla başladım. 74 sayfa olmasına rağmen baya sıktı iş sıkıcılığa varınca da haliyle verdiği mesaj neydi falan hepsi atlanıyor. Yani insan anlamıyor. Giriş cümlesi çok güzeldi, malum o cümle pek meşhurdur Elbet okuduğum zamanda biraz keyfiszdim onun da nedeni vardır ki, pek tat alamadım. Yazarın “Babaya Mektup” kitabını çok çok merak ettiğim için birde onunla şansımı deniyeceğim. Onu sevmezsem, yine bir başka kitabıyla devam edeceğim. Çünkü kafka’yı sevmek istiyorum ve eminim ki seveceğim Aslında bu yorumu yaparken şunu fark ettmeye başardım, “Kitap güzelmiş la” Babaya Mektuptan sonra birdaha da okuyacağım Dönüşüm’ü. Bakalım bu sefer nasıl etki bırakacak. Bence harika bir etki yaratacaktır. Biliyorum, biliyorum pekte yoruma benzemedi bu laf salatası ama bir kez daha okuduktan sonra detaylı yorumu gelicektir mutlaka
.
.
. Kitaba not vermiyorum. Bir kez daha şans vereceğim için bir, ‘? ‘ işaretti koymak daha iyi olacaktır bence
Sabahattin Ali~Değirmen. .
.
Bana çok benziyor:Huyları,düşünceleri,hayata karşı telakkileri(görüş),itiyatları(alışkanlık).Hatta yüzü bile... -
-
Merhabaaa...Sabahattin Ali’nin hikayelerinden oluşan güzel bir kitapla geldim sizlere.Bir insanı koşulsuz şartsız sevebilir misiniz?Sadece olduğu gibi göründüğü için sevebilir misiniz? Peki bir insanı tanımadan onun iç dünyasını ne kadar bilebilirsiniz? -
Yine Sabahattin Ali,o naif hislerini hikayelerinde de hissettiriyor.Sabahattin Ali sevenler bir de hikayelerine göz atmalılar.Şayet böyle bir dili olan yazarımızın kitaplarının olmadığı bir kitaplık düşünülemez değil mi?. .
.
.
#sabahattinali
#yapıkrediyayınları
Canım Livaneli, canım Mardin ve Huzursuzluk... @zlivaneli #livaneli #huzursuzluk
•
•
•
#okudumbitti #okuyorum #kitapkahve #bookstagram #kitaplarımiyikivar #okumahalleri #neokumalı #neokuyorum #kitapyorumu #kimneokuyor #mardin #diyarbakır #kitapayracı #iyikikitaplarvar #cancanlarınkütüphanesi #okumasevdam #mardinşehrimbenim #kadimkentmardin #library #kitapografi
| Mükemmel Hata - Ümran Tan |
°
Karakterimiz Beren, birçok hikayedeki gibi saf, masum, dünyanın en iyi insanı olabilecek biri değil. Geçmişinde çok büyük hatalar yapmış, hem sevdiği adamı hem de sevildiği adamı birden kaybetmiş ya da kendinden nefret ettirmiş bir karakter. Hatta yaptıkları o kadar hastalıklı bir boyut almış ki tedavi olup düzelmeye çalışan biri. Hala psikolojik tedavi gören bir kadın. Zaten her şey o tedavi sırasında başlıyor.
Psikoloğu Arslan Ulusoy. Bir süredir tedavi gördüğü ve hatalarını anlattığı adam. Içten içe beğenip hayranlık duyduğu -ki kesinlikle haklı hayran olmamak elde değil- adam. Yaptığı hataların etkisinden çıkamayan ve hala o saplantılı, hastalıklı düşünceleriyle insanlara zarar vereceğini düşünüyor kızımız. Hayata başlarken anne ve babası tarafından sevilmeyen, sırf annesinin takdirini kazanmak için insanlara kötü davranan, onları aşağılayan klasik kötü kızımız. En yakın arkadaşına saplantılı bir şekilde aşık olup kendini kaybetmiş ve asla sevilmemiş. Ve asıl hikaye sevilme isteğiyle başlıyor. Onu koşulsuz sevebilecek tek kişinin doğacak minik bir bebek olacağını düşünüyor. Bu fikir beyninde dönerken doktoru Arslan'ı bir çocukla yan yana görünce zihninde büyük bir ampul yanıyor ve aranan muhteşem adam bulunuyor. Kusursuz bir planla Arslan'dan bir çocuk sahibi olmaya karar veriyor. Tabii sadece bebeğe odaklı olduğu için Arslan'ın hatırlamaması gerekiyor. Hazırlanan plan sahneleniyor. Arslan'ın hiç beklemediği anda karşılaştığı gerçekler onu sarsarken aynı zamanda bence bastırılan duygular yavaş yavaş gün yüzüne çıkıyor. Bir yandan sevgiye aç ama bir yandan da çok güçlü olan Beren'i okumak beni hem hüzne boğdu hem de aşırı mutlu etti. Her hikayede gördüğümüz o muhteşem karakterlerden değil. Bir sürü hatası var ama hatalarıyla muhteşem bir kadın o. Büyük yalanlarla hayatına dahil olduğu Arslan ise bambaşkaydı. Her açıdan hayran olduğum muhteşem bir karakterdi. Hem affetmediği, kabullenemeyeceği durumlarla savaşırken hem de o muhteşem duruşundan ödün vermeyen bir adamdı.
.
Devamı Yorumda
⬇
Gülünç, biliyorum. Doğru şarkı, yanlış adamdı. Kalbimin bir yere gittiği falan da yoktu. Onu bir kavanoza koymuş, üzerine sirke ve dereotu ekleyerek sonsuza dek turşusunu kurmuştum. Teeny, evlilik hazırlıkları yapan, yemek yapmayı çok seven, kendi düğün pastasını kendi yapmak isteyen ve yakında evlenecek olan bir kadındır. Fakat bir gün nişanlısını şeftali bahçesinde kendisini aldatırken yakalar.. böylece olaylar başlar. Benim yoğunluğumdan dolayı okumam uzun sürdü fakat bir oturuşta bitirilebilecek bir kitap Aşk Adında Hayat. Teeny'nin enerjisi, yaptığı pastalar, kırmızı kadife kekler, komiklikleri kitabı bir çırpıda bitirmeye vesile.. okurken bol bol gülüp, çokça acıktım. Canım, daha önce hiç duymadığım kırmızı kadife keklerden istedi. Kitabı bırakıp tatlı yaptırtacak kadar canımı çektirdi okurken.
Bunların yanı sıra bir de cinayet vardı işin içinde. Katilin kim olabileceğini düşünürken canım çıktı. Kitabı okuyamadığım zamanlarda kafamda hep kim olabileceğini düşündüm. Kimi tahmin ettiysem tutturamadım. Katili öğrenince şok oldum.
Tam bir komedi filmi gibiydi. Çok hoştu gerçekten. Hani arada çerezlik kitap okuyayım moduna giriyoruz ya, heh işte tam öyle bir kitap. Çok da heyecanlı bitti. İkincisi de kitaplığımda var, Geçmişin Gölgesinde Aşk. Onu da biraz ara verdikten sonra okumayı düşünüyorum. Gülmek istiyorsanız ve tatlı seviyorsanız okuyun derim. Çok eğlenceli bir kitaptı.
#kitapzadem #kitapyorumu #aşkadındahayat #arkadyakitap #arkadyayayinlari #michaelleewest #bookstagram #book #bookshelf #bookstagramturkey #books #bookstore #bookstagrammer #photography #effect #kitaplaryolda #kitapokufotografcek #fotografcekkitapoku #okudumbitti #kitaptavsiyesi #spring #ilkbahar
Günün #kitaptavsiyesi hepimizin severek okuduğu Hasan Ali Yücel Klasikler Dizisi'nden Savaş Sanatı
.
Komutan ve aynı zamanda düşünür olan Sun Zi'nin savaş stratejilerini içeren kitap; Hesaplama, Savaş, Taktik Saldırı, Duruş, Güç, Zayıflık-Güçlülük, Harekat, Dokuz Değişken:Bin Bir Olasılık, Orduyu Harekete Geçirme, Arazi, Dokuz Arazi, Ateşle Saldırı ve Casus Kullanma bölümlerinden oluşuyor.
Kitapta yer alan stratejileri günlük hayatımızda, özellikle kendimizi çetin bir mücadelenin içinde hissettiğimiz durumlarda kullanabilirsiniz.
Savaş Sanatı'nı sadece savaş taktikleri içeren bir derleme olarak görmek kıymetli öneri ve felsefi tespitlerin gözden kaçmasına sebep olabilir. Son olarak küçük bir alıntı ekleyip, Savaş Sanatı'nı kitaplığınıza eklemeniz öneriyorum.
.
.
.
✍“Notalar beşi geçmez, ama beş notanın birleşimleri hiç duyulmadık melodiler yaratır. Renkler beşi geçmez, ama beş rengin birleşimleri hiç görülmedik renkler yaratır. Tatlar beşi geçmez, ama beş tadın birleşimleri tadılmadık tatlar yaratır.”
.
.
Kitap yorumumun devamı www.kitapmimari.com'da, direkt link bio'da. Yeni kitap yorumlarımdan haberdar olmak için takip etmeyi unutmayın
.
.
#kitaplığınaekle #kitapmimarı #kitapyorumu #kitapönerisi #hasanaliyücelklasiklerdizisi #işbankasıkültüryayınları #savaşsanatı #sunzi #suntzu #dünyaedebiyatı #kitap #okuyorum #bookstagram #bookstagramturkey #booklover #bookworm #edebiyat #felsefe #kültürsanat #book
Yaz Bahçesi-Paullina Simons
Alıntılar;
⚡" Ruslara göre mutlu son nasıl olur biliyor musun? Kahraman kendi hikayesinin sonunda acılarının kaynağını öğrendiğinde olur."
⚡ " Sevdiğin birinin üzerindeki güç, sahip olacağın diğer tüm güçlerden daha büyüktür."
⚡ " Ne zaman kendinden emin olamazsan ,Ne zaman şüpheye düşersen kendine üç soru sor. Neye inanıyorsun? Ne ümit ediyorsun? Ama en önemlisi de beyi sevdiğini sor kendine."
Tatyana ve Alexander'ın binlerce sayfa ve onlarca yıla sığdırdıkları hikayelerini büyük bir zevkle okudum. Yaklaşık 1000 sayfa olmasına rağmen soluksuz okudum. Yeri geldi Alexander'a yeri geldi Tatyana'ya kızdım. Kahramanlarımız türlü türlü zorlu yollardan geçip kavuştular ama savaşın acımasızlığı yüzünden ruhlarına kazınan izler silinmedi gitti. Hem kendileriyle savaştılar hem birbirleriyle. Zaten o kadar hengâmeden sonra sorunsuz, normal bir çift olmaları biraz sırıtırdı doğrusu. Fakat ne olursa olsun benim en efsane çiftlerim arasına girdiler. Tatyana ve Alexander' ın 2. Dünya savaşı nın zorluklarına, aralarına giren mesafelere ve ölümlere rağmen kavuştukları bu mükemmel hikayeyi okumalısınız. ❣
Selam... İlk defa okuduğum bir yazar #sezginkaymaz . Tavsiye üzerine okudum #kün kitabını ve çok sevdim. Yazarla tanışmama vesile olan @zeynepaltay33 çok teşekkür ediyorum ve sevgilerimi gönderiyorum
#sezginkaymaz ın kendine has bir üslubu var. Okurken sizi hem düşündürüyor, hem güldürüyor, bazende üzüyor. Konya şivesine ve küfürlü cümlelere yer vermiş ve tamda anlatısındaki bütünlüğü bu ifadeler sağlamış.Şivenin metinde çoğu zaman zorlama olduğunu düşünürüm ve okumaktan hoşlanmam o yüzden ilk başta tereddüt yaşadım, sizinde bu tarz bir düşünceniz varsa tereddüt etmeyin.
1970li yılların Konya ve Ankarasında geçiyor hikaye. Ölülerin ölemediği,köpeklerin konuştuğu, Ateistle imamın dost olduğu çok farklı bir kurgusu var.
@sezgin_kaymaz Muzaffer Hocayla dini sorgulatıyor,sorgulamayan insanın her zaman kişilerin din sömürüsüne maruz kalacağını hatırlatıyor,
Hüdai Ağayla sevginin koşulsuzluğunu hissettiriyor,
Ömerle şiddetle savaşın sadece sevgiyle kazanılacağını anlatıyor,
Hacı Naci Kalaycı’yla ibadetin iman olmadığını, inancı bile yatırım gibi gören bir zihniyet olduğunu gösteriyor.
Komiser Menderesle iyi-kötü nedir, kanun her zaman doğru mudur,insanın inandığı değerler nerde biter, değerlerimiz çatışırsa bu savaşı kim kazanır gibi konular üzerine bizi düşündürüyor.
Felsefi yönünü,kurgusunu,anlatımını çok beğendiğim,okumadığım zamanlarda özlediğim bir kitaptı, kesinlikle tavsiye ederim.
Konuşan köpek Çeto ve Aşut ise unutulmaz karakterlerim arasında yerlerini aldılar.
.
.
.
#okudumbitti #okudumokuyun #bookstagram #instabook #kitaptavsiyesi #bookstagrammer